E-Dergi

Osmanlı benin gözümde her zaman bir efsane olagelmişti. Bu eseri okuduğum zaman onun bir efsane olmaktan öteye geçtiğini gördüm. Okullarımızda bize öğretilenin aksine saf, yalın ve belgeler ışığında Osmanlının gerçek yüzünü görmüş oldum. Her zaman eleştirilerin odağı olmuş Osmanlı Padişahlarının bugün ne kadar acımasızca yalanlara mağruz kalarak azizi kemiklerinin incitildiğini üzülerek gördüm.

Açıkça ifade etmek gerekirse 2002 yılına kadar Osmanlı hakkında hiç de iyi hislerim yoktu. Padişahları her zaman astığı astık kestiği kestik birer cani olarak görmüştüm. Yanıldığımı geç de olsa anladım. Bu eser özellikle benim gibi önyargılı bir insanı bile ikna ettiğine göre herkesin kanılarını değiştirebilir düşüncesindeyim. Eserin tamamen belgeler ışığında yayımlanmış olması benim zihnimdeki her türlü taraddütü silmeme yetti.

Bu eseri her Türk vatandaşı okumalı. Atalarımızın bize olduğu gibi aktarılmadığı günümüz Türkiye'sinde doğrularıyla yanlışlarıyla tarihimizi öğrenme fırsatını yakalamışken, Dünyaya ve tarihe at gözlüklerimizi çıkararak bakmanın zarar yerine fayda getireceği kanısındayım.

Tuncay Özkan gazetecilikteki başarısını yazarlıkta da devam ettiriyor. Şimdiye dek kendisinin Bush ve Saddam'ın Gölgesinde Entrikalar Savaşı'nı ve Operasyon'unu okudum. Gerçekten kendisi Türkiye üzerinde oynanan oyunları en ince ayrıntısına kadar yorumlayarak bizlere sunmuş. PKK lideri Apo'nun yakalanışını en ince ayrıntılarına kadar bütün oyuncuların ağzından anlatmış. Eseri okuduğum zaman Ulu Önderimizin " Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur." sözünü iliklerime kadar hissederek anladım. Kendimizi aralarına sokmaya çalışarak bana kalırsa küçüldüğümüz Avrupa ülkelerinin bizim için nasıl aleyhte durmadan çalıştıklarını gördük. Bence bütün bu niyetler ortaya çıkmışken Apo'nun infazı onlara tepki olarak derhal gerçekleştirilmeli. Daha fazla bu millete, şehit analarına ve şehitlerimizin aziz kemiklerine işkence edilmekten vazgeçilmeli...

Scarlet O'Hara. Onda öyle bir şeyler var ki, bunu hiç bir zaman kimse gerçek anlamda keşfedemedi. Sevdikleri uğruna her şeyi göze alabilen, ve her şeyden vazgeçebilen bir insan. Kafasına koyduğu bütün planları sıraya sokarak tek tek sonuca ulaşmış, hayatın kendisiyle dalga geçmesine izin vermeyen aksine hayatın kendisiyle dalga geçen bir insan üstü varlık. Roman öyle sürükleyici bir dille yazılmış ki, dur durak bilmeden, tek solukta okunuyor. Margaret Mitchell yaşıyor olsaydı kendisine soracağım ilk ve tek soru kendini Scarlet'in yerine hiç koyup koymadığı olurdu. Çünkü O'nu öyle bir anlatmış ki; bir insan kendisini bile bu kadar iyi tanımlayamazdı sanırım.

Klasiklerin içinde severek ve beğenerek okuduğum bir çok eser oldu ama Rüzgar Gibi Geçti hepsinin en tepesinde geliyor. Kendimi her zaman Rhett Butler'in yerine koymuşumdur. Onun gibi tutkularına bağlı bir insan olmak isterdim ve Scarlet gibi fedakar, hurslı bir eşe sahip olmak isterdim. Söylemek istediğim bu eser beni ben olmaktan çıkarıp Atlanta'da Rhett kadar şnslı olmayı hayal eden bir Scarlet aşığı yaptı.

Herkese bu eseri okumayı tavsiye ediyorum. Biliyorum ki onu okumakla yetinmeyip yaşamaya kadar gideceksiniz. Siz hele elinize bir alın muhakkak devamı gelecektir.

Yazar öne sürdüğü her fikri ispatlamış. Belki birçoğumuza bütün bunlar saçma gelebilir ama kesin bir dille eleştirilmemeli. Çünkü bilindiği üzere Kur'an-ı Kerim zaten tamamen şifreler üzerine indirilmiş ilahi bir kitap. O yüzden matematiksel bir açıklamasının olması gayet normal. Bence kuru seslerle yazarı eleştireceğimize bekleyip olacakları izlemek. Bir çok kehanette bulunan yazarın nasılsa doğru ya da yanlış şeyler saptatığı zamanı gelince açığa çıkacaktır. Bence şimdi susup beklemek vaktidir.

Jean christophe grange gerçekten güçlü bir kalem. Şimdiye dek Kızıl nehirler ve Kurtlar imparatorluğu adlı eserlerini okudum yalnızca. gerçekten kitapta eksik olan tek şey ses efekleri. Umarım Kızıl Nehirlerde olduğu gibi Bu kitabını da en kısa zamanda sinemada seyretme imkanı bulabiliriz. Hayatımda şimdiye dek Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi bir kaleme sahip olmak isteğindeydim fakat şimdi Grange gibi güçlü bir kalem olabilmenin hayallerini kurmaktayım ama bu imkansız gibi bir şey.