Tutunamayanlar / Bütün Eserleri 1 Hakkındaki Yorumlar

Okumadan geçmeyin lütfen. Kitap ince bir zekanın ürünü. Konusu, anlatım tarzı oldukça etkileyici. Kitabı okudukça karakterlerin ne denli derinleştiğini görüyor, Selim'i hayatınızın bir köşesine dahil ediveriyorsunuz. Ve bütün bunları yaparken farkında olmadan Oğuz Atay'a tekrar tekrar hayran oluyorsunuz. Her okunduğunda insana farklı tatlar veren çok az kitap biliyorum. Bu kitabın da onlardan birisi olduğunu okuyunca siz de anlayacaksınız. Oğuz Atay'ın diğer kitaplarını da okudum; ama "Tutunamayanlar" bambaşka. Mutlaka okuyun.

arkadaşlar beni uyarmıştı ya çok seversin, yada bitiremezsin diye. ben bu kitaba tutunamayanlardan biriyim. bana zevk vermedi. bıraktım. bir gün tekrar okumayı deneyeceğim.

Kitabı okuyalı bi 5 ay oluyor ama Selim Işık hala aklımda...

entelektüelin toplumdan gittikçe uzaklaşmasının, yabancılaşmasının anlatıldığı roman. hayata karşı sergilenen uyumsuzluğun izahı. birey toplumun gerçeklerinden soyutlanıp kendi bireyselliği içinde kayboldukça karanlığa düşer.kitabın her ayrıntısı ülkemizdeki ayrı bir çarpıklığa referanstır.ülkemizde ressam olması gerekenler mühendis, mühendis olması gerekenler inşaat işçisi olur benzeri bir söz geçmektedir ki her gün karşılaştığımız örneklerle hala desteklenmekte.ortalama türkiye insanı olan babasına beslediği duyguları da aslında toplumdan kopuşunu, şikayetini, insanlardaki tekdüze mantığı kabullenemeyişini gösterir.farklı bir kitaptı oğuz atayı gerçekten tebrik ederim.

Herkes biraz tutunamayandır aslında, oğuz atay ise bunu kitaplaştıran... Birikimlerini bundan daha güzel dile getiremezdi kimse. Cümleler çok yalın ve keskin. Kalınlığı sizi ürkütmesin,

Türk edebiyatının tartışmasız en kült ve en etkileyici eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı mutlaka okumalısınız.

Belki ilk bakışta yorucu gelecektir bu eser,okumam diye bırakacağınız anlar olabilir.Ama ilerledikçe sayfalar kendinizi içine öyle kaptıracaksınız ki hayretler için okumayı sürdüreceğinizden eminim.Bu kıymetli eseri kaçırmayın derim..

İnsanın tüm algılarını sonuna kadar açarak okuyabileceği bir kitap.Yoğun olarak bilinç akışı tekniği kullanılmış, insan ve davranış analizleri ile yoğrulmuş, arafta sıkışıp kalmış kent soyluların içsel çatışmaları anlatılmış.Sindire sindire okuyun derim...

Başlarda acabalar ile kendimi okumaya zorladığım ve ilerledikçe içinden çıkmak istemediğim muhteşem bir kitap. İlk olarak 2007 yılında okumuştum. Fakat tadı damağımda kaldı. Bu aralar kütüphanemde tekrar elime geçti ve ben de tekrar okumaktan büyük bir keyif duyuyorum. Her seferinde farklı bir tat bırakıyor kitap. Evet biraz yorabilir fakat sabredin.

Türk küçük burjuva aydınının eşi benzeri olmayan destanı. Biçimi ve üslubuyla daha önce benzerini okumadığınız, bu nedenle okurken zorlanabileceğiniz ve bir kısmınızın belki bitiremeyeceği, sarsıcı, kendini yoklatıcı, şaka gibi bir kitap. Özellikle kentsoylu orta ve üst-orta sınıfın mutlaka okuması gereken bir nevi biyografidir. Şiddetle tavsiye ederim.

oğuz atay sizi hem okuyup hemde garip bir olay sarmalının içine alıyor kalın durduğuna bakmayın okunuyor kendini okutturuyor bu kitap.

Son dönem Türk edebiyatında bu kitabın bir eşi benzeri yoktur sanırım. Kurgusu ve dili gerçekten çok güzel.

Fenomen olmuş bir kitap hakkında ne denebilir ki? Ne yazılabilir ki? Eleştirel bir roman olmanın dışında yarattığı karakterler açısından da ölümsüz. Belki her evde, her kitaplıkta mevcut ama kalınlığı bakımından okunmuyor. Ara ara okumayı deneyin, zaten bir kere okursanız bir daha okumak isteyeceksiniz. Ve her bölüm sonunda tekrar başa dönüp bir daha okumak isteyeceksiniz. Bir yeri okurken bunun öncesi ne diyeceksiniz. Herkesin okuması lazım.

selim işık... turgut özben... oğuz atay
ben bu adamlar adına ağaç diktim ! bu kitap beynini bulandırıyor insanın ya da beyni bulanmışlar anlayabiliyor oğuz atay'ı ve anlattığı intihar hikayesi görünümündeki "tutunamamazlık" yazgısnı...

Yazılmış en başarılı türk romanı. Bu kitap için anlaşılmıyor denmesinin sebebi, kitabın derinine inemeyip keyfine varılamamsına bağlıyorum. Özelikle üstadın biyografisinin de okunduğunda Günseli ile Sevim'e ayrı bir şekilde bakacağı ve tad alacağını umuyorum.

açıkçası ilk başta çok sarmadı ama okudukça beğendim...Biri ölmüş olan üç erkeğin hayatından kesitler anlatılıyor...aralarındaki sıkı arkadaşlık bağları , ölen arkadaşlarının arkasından yaşanan acı ve pişmanlıklar..okudukça sürükleyiciliği artan bir kitap..okumaya değer...

hayata tutunabilenlerin anlayabileceği,sevebileceği bir kitap değildir tutunamayanlar..
psikoloji sevenlere şiddetle tavsiye ederim.hayatımın romanlarındandır.usta yazar,Oğuz Atay..keşke bu kadar erken aramızdan ayrılmayıp,daha fazla roman bırakabilseydi bizlere.bıraktığı her eser için sonsuz yıldızlar eşlik etsin ruhuna..

hayatımda okuduğum en güzel romanlardan biri.Usta bir dille yazılmış.Kendine özgü tanımlamaları,kelime gruplarına hayran olmustum okurken.Kesinlikle okunması gerektiğini düşünüyorum.

Üniversite hocalarının bile okumaktan kaçındığı bir roman. Ama ne kaçırdıklarının farkında değiller. İç hesaplaşma konusunda şahane bir başyapıt. Oğuz Atay, bu eseriyle Türk edebiyatındaki yerini sağlamlaştırmış bir yazar.

Selim'in hayatı yalnız yazarın içsel yolculuğu ve sonunda kendini buluşu değil. Yazarın bindiği trene hepimiz biniyoruz ne kadar düzenli ve kusursuz gözükse de hepimiz için bir düğüm söz konusu...beni en çok etkileyen kitabın bir Türk yazar tarafından kaleme alınmış olması gurur verici birşey herkes okumalı

dönüp dönüp okuduğum, her okuyuşumda farklı dünyalarda gezintiye çıktığım bir kitap oldu. edebi yönleriyle tam anlamıyla bir baş yapıt. Bize tutunmayı öğretemeden giden oğuz atay sayesinde, hepimizin içinde bir OLRIC var artık...

Aziz Kedi bu kitapla ilgili şöyle buyurmuş, bu kitabı okuyan herkes kült kitaptır, çok iyidir, çok baba kitaptır,, şöyledir böyledir gibi yorumlarda bulunur ama hiçbiri oturup da kitapla ilgili iki laf edemez. Haklıdır. Birçoğumuz bu kitabı okurken zaten çok baba bir kitap olduğunu duyarak okuduk, 700 küsür sayfayı okuduktan sonra da beğenmemek ne mümkün. Ben de beğendim tabi ki. Selim'in obsesif kişiliğine sinir olarak Turgut Özben'nin yanında oldum. Turgut olmasaydı Selim olmazdı ama Selim olmasaydı da Turgut hiç olmazdı dedim. Burada Selim'in varlığı yadsınamaz bir gerçekti tabiki. İnsanı bu kitabı okumaya çeken şey, Oğuz Atay'ın dili. Öyle güzel ki, ve öyle esprili bir dili var ki ooff anlamadım bu nasıl bir kitap böyle deyip bırakamıyorsunuz. Kitapta en sevdiğim bölümlerden biri ise Selim'in gördüğü rüyaydı.

Okurken bazı kısımlarının sıkıcı olduğunu farkedeceksiniz bitse diyeceksiniz bitince de keşke hiç bitmeseydi diyebileceğiniz bir kitap herkese tavsiye ederim.

Mutlaka okunması gereken kitaplar vardır. eksikliği elbet hissedilmez okunmadan ama okuduktan sonra hep daha önce hayataınıza girmesini istersiniz. Bu kitapta onlardan. İnsana dair, hayata dair, hayatın basitin üzerine kurduğu tüm o gereksiz karmaşa ve kaosa dair. insan olanın, oyuna uymayanın insan kalabilenin adaptasyon sorunsalı, sizin ne kadar diğerlerine benzediğiniz hem sonra dili zekası mizahı duygusu bu kitap bir yaşam ansiklopedisi mizahıyla karalığı anlatan harika bir kitap. ilkin yarım bırakılabilir ayrıntıya fazlasıyla yer vermiştir çünkü sizin gereksiz bulduğunuz bir sürü detay ama hayatla o kadar bağdaşık ki ölümle başlayan bir doğumla açılır sayfa ruhun bedene girmesi gibidir Selimin ölümü sonrası hep bir arayış Turgut'un didindiği ve yitimden öncelerde kendini buluş tabi çabalayana. bu kitap kitaptan daha fazlasıdır

''Yasak 'Memnudur' dendi, inandık. Hep 'Girilmez' levhasına aldandık. Bu tutulan, yanlış yol gelir bize (s.137). '' dizeleriyle ;hayatın içine hicivlerini yerleştiren,kurgusal ve derin zekasını en ince biçimde işleyerek bütününe dokuyan,postmodern edebiyatın en iyilerinden,başucu kitabı olmayı hakeden bir kitap...

Kafanızı meşgul etmek istemediğiniz zamanlarda, zaman geçirmek için okumamanız gereken bir kitap. Kendinizi bu kitaba vermelisiniz okurken, içine girmelisiniz.
Tam bir yanıbaşı kitabı.

macera romanları okuyanların ya da estetik zevki kavrayamamış olanların uzak durması gereken son derece önemli bir eser kurgusu ve anlatım tarzı geleneksel romana tam bir baş kaldırı

Bu muhteşem eser kitap okuma alışkanlığı kazanmış insanların biraz mesafe katettikten sonra okunması gerektiğini düşünüyor. çünkü düz bir olay akışı yok romanda. Sık sık edebiyat eserlerine, tarihe ve olaylara göndermelerde bulunuluyor. Bu eser başarısızlıklarıyla, çabalarıyla, insan ilişkileri ile hayata tutunmaya çalışan, binevi var olmaya çalışan iki iyi arkadaşın hikayesinden çok, okumayı ve yazmayı seven ortalama türk insanını anlatmaktadır...

hoş kitaptır iyi karakterler vardır. alın okuyun.

BEN BÖYLE GÜZEL,BÖYLE DEĞİŞİK,BÖYLE ÖZGÜN BİR ESER GÖRMEDİM.KEŞKE OĞUZ ATAY HAYATIMIZDA DAHA FAZLA BULUNABİLSEYDİ DEDİM OKURKEN...ADETA OLAYLAR VE KİŞİLER BİZDEN VE DE ÇOK GERİLİM DOLU BİR ANLATI...HAYATA TUTUNMAK YADA NEYE TUTUNAMAYACAĞINI BİLEMEMEK...TUTUNAMAYANLARA TAVSİYE EDİLİR...

anlaşılması zor olsada size kattıkları çok olan bir kitap. öneriyorum

bu kitap benim hayatımı değiştirdi diyebilirim.
apayrı bir yeri oldu bende ilk okuduğum günden bu yana.
defalarca aynı sayfayı okuduğum oldu.
tavsiye ettiğim bir çok arkadaşım bu kitaptan sıkılmış olsada ben çok sevdim.

Türk edebiyatının ilk postmodern romanı sayılan bu kitabı okurken, insan kendini bir anda karakterlerin arasında buluyor ve kitabı okuduğu süre içinde sanki o karakterlerle yaşıyor.
Kitabın kalınlığı gözünüzü korkutmasın. 700 küsur sayfayı 2 hafta gibi bir sürede okuduğum için kitabın dilinin son derece akıcı olduğunu söyleyebilrim.

tutunamayanlar, türk romanında postmodernitenin manifestosudur. hem anlattıklarıyla hem de anlatım biçimiyle türk romanında bir ilk. oyunlarla örülü karmaşık kurgusunu anlamak hiç de kolay değil. okuyucu uyanık olmalı ve metinlerarası bağlantılar kurmayı bilmeli. sanırım romanın en güzel yönü de insanın kendi kendisiyle hesaplaşmasını gözler önüne seriyor olması. burjuva yaşantısını da inceden bir alayla eleştirmesi...

Oğuz'cuğumuz Atay bambaşkadır. Kendisi ile bir uyku halinde sohbet edebilmeyi düşlerim, bu karşılaşmanın gerçekleşmesi için dua bile ederim. Hepimizi anlatmıştır Oğuz'cuğumuz.
Türkiye'nin Ruhu'nu yazamadan ölmüş olması çok acıdır. Allah rahmet eylesin, inşaallah mekanı cennet olmuştur ya da olsun. Karşınıza Oğuz Atay'dan etkilenmiş insanlar ile iltisak olasınız...
Ölmeden önce ne olur okuyunuz, Tutunamayanlar okunmadan gidilmez be abi.! Oğuz Atay okunmadan, anlamadan gitmeyiniz. Ne olursunuz...

bazı bölümleri oldukça uzatılmış, bazı bölümlerini anlayabilmek için birkaç tekrar gerekiyor, fazlaca dağınık gibi olumsuz yanı fazlaca olan bir roman olmasına rağmen olumlu özellikleri daha da fazla. öncelikle romanın geneline hakim olan karamsarlıkla mizahı çok iyi harmanlayabilmiş. yazar vurgulamak istediği konuları oldukça iyi ortaya koymuş. her insanın farkettiği ancak sadece kendisinin farkettiğini sandığı olayları net bir biçimde eserine yansıtmış. çok uzun olmasına rağmen türk romanı için temel eserlerden biri.

edebiyatımızdaki ilk postmodern roman örneği olan bu kitap son derece harika bir üslup ve kurgu ile yazılmıştır. selim ışık ve etrafındaki olaylar, kişiler ve hayal dünyaları anlatılıyor, çok güzel ve farklı bir kitap herkese tavsiye ederim.

Oğuz ATAY'ın, okuduğum ilk kitabıydı, kendime göre düzeltmeler veya keşke biraz şöyle olsaydı dediğim yerler oldu ama karakterleri tüm açıklığıyla anlatabilmeye başarmış sonuç olarak ve yazar bu karakterleri açıklarken de bazen okur sıkılabiliyor ama okunmalı.

10 yıl önce okudum,hala belleğimde,hayatımı değiştirdi.Oğuz Atay'ı keşke bu kadar erken kaybetmeseydik.Kafka'yı sevdim onun sayesinde ve kendimi...

Bu kitabın neden kitapçılarda satıldığını hâla anlamış değilim... Muhteşem bir zekânın ve mükemmel bir ironinin meydana getirdiği Tutunamayanlar, kendisini anlayacak insan bulamayanlarla dost olacak bir eser. Farklı oldukları için "yalnız" kalanların kitabı. Başucu kitabı olmaktan öte, "kutsal kitap" olmaya aday... Tüm bu sebeplerle kitapçılarda değil; eczanelerde satılmasını teklif ediyorum!

Bir doktor olsaydım, her reçetenin en başına Tutuanamayanlar'ı yazar, onu okumayana ölmeyi yasaklardım!

tutunamaynalar;kendini toplumun dışında hisseden,somut olarak değil belki ama soyut manada itildiğini,dışlandığnı düşünen,toplum insanları gibi olmadığı ya da olamadığı için kendini ikinci sınıf gören,toplumda tutunamayıp toplumun kıyılarında tutumaya çalışan insanların zevkle okuyabileceği bir eser.aslında topluma bir başkaldırı.bu bağlamda günlük yaşayışların esiri olmuş,kendini toplumculuğa kaptırmış insanların gönüllerine hitap etmediği için ellerinde tutunamayacak bir kitap.
oğuz atay'ın ciddi manada kendine has bir uslubu olduğunu düşünüyorum.bazen tek kelimelik cümleleri bazen de içinden çıkılmaz uzun cümleleriyle sizi sarıyor.mizah gücü yüksek cümleler yer yer sizi gülümsetiyor.noktalama işaeretlerini kullanmadan yazdığı bölümde bazen cümlelerin hangi kelimeyle bitip başladığını ayırt edemiyorsunuz.yeni bir cümleye başlamanız gereken kelimeyle önceki cümlenin bitmiş olma ihtimali de göze çarpıyor ve siz iki kere düşünmek zorunda kalıyorsunuz.
tutunamayanlar okunmasa bile kitaplığınızda olması gereken bir eser.onun açılmayı bekleyen bir kapı olduğunu düşünüyorum.siz kitaplığınıza her baktığınızda o kapının arkasında neler olduğunu merak edecek ve bir gün mutlaka açma ihtiyacı hissedeceksiniz.gördükleriniz sizi memnun eder mi bilemiyorum...

türk romanında dönüm noktası olarak belirtilen bir eser ama okuması üllubu çok acayip ve kapalı anlaşılırlığı az bir kitap. Karakter yaratmada başarılı olmasının yanında psikolojik tahlilleri uzun tutulmuş yer yer okuyucuyu sıkan ama anlatımı açısından önemli bir eser.

Arka Sıradakiler dizisinin meşhur öğretmeni Kemal hoca bu kitabın edebiyatımızdaki önemli yerini anlatmıştı, bunu izleyince merak ettim aldım...
Tutanamayanlar... hayata bir türlü tutnamayanların romanı... konular çok dağınık... insan anlama güçlüğü çekebiliyor... bazı bölümleri varki çok güzel, bazı bölümlerde çok sıkıcı... ama yinede okumaya değer...

Oğuz Atay'ın okuduğum ilk kitabı Tutunamayanlar.Kitabı bitirmem uzun sürdü,bazı kısımlarında biraz sıkıldığımı hissettim (özellikle noktalama işareti olmayan bölümde) ancak kitabı bitirdiğimde ne kadar değerli bir eser okuduğumu çok iyi anladım.Tutunamayanlar'ın Türk Edebiyatı'nda apayrı bir yeri var ve Oğuz Atay'ın psikolojik tahlilleri ve mizahtaki ustalığı muazzam.Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum,bazı yerleri anlamak güç olsa da kitabın etkileyiciliği sonuna kadar sürüyor.

Bu kitabı kesinlikle sindire sindire okumak gerekiyor. Uzun aralara gelecek bir kitap değil. Kalın olsa da çok rahat bir solukta okunacak kesinlikle tavsiye ettiğim, lezzetli bir kitap

anlatım,ima edilenler,gerçek dünyayla hayalin karışması..güzel bir kitap,tavsiye ederim.
ancak bazı sayfalarda okumakta zorlandığımı itiraf etmeliyim.

Bu kitap hakkında duyduğum ilk yorum okuyanların hayatını Tutunamayanlar'ı okumadan önce ve okuduktan sonra diye sınıflandırmasıydı. O zamanlar fazla abartılı gelmişti. Sonuçta bir kitap insanın hayatını ne derece etkileyebilirdi ki... Okudukça, Turgut, Selim ve Günseli oldukça anladım. İnsanın içine dokunan bir şey vardı o satırlarda. Fakat tüm bu düşünülenlerin, bu büyülü sözlerin nasıl olup da tek bir insanın beyninden geçtiğine hala mantıklı bir cevap veremiyorum. Bir tılsımı var bu kitabın...çözemiyorum...

Oğuz Atay'ın tüm kitaplarını okudum, kitapları ve kendi kişiliği, biçimciliği üzerine yazılan makale ve yazıları da olabildiğince okumaya çalıştım. bununla kalmayıp. oğuz atay'ın bizzat okuduğu kitapları da okuma fırsatım oldu. oğuz atay'ı ancak bu şekilde anlayabilirsiniz. müthiş bir insan ve bir yazar. modern toplum içersinde "normal" insanlar tarafından kendi köşesine itilmiş, yabancılaş(tırıl)mış, kendisine gerçeklerin acı geldiği, bu nedenle hayatı bir oyun olarak algılamak zorunda olan, bazen kendisini ezmeye çalışanlara ve çoğu zamanda kendisine gülünmesini önlemek için olayları "ironi" kavramıyla örtüp ortalığa ha-ha lar savuran ve en son olarak da tutunamayanları savunan gerçek bir tutunamayan kendisi ve karakterleri. Batı romanlarında gördüğü çok-sesliliği ve özel biçim denemelerini özümseyip Türk edebiyatı'na yeni bir ses yeni bir üslup kazandırmıştır. Kendisini biraz daha derine inerek okumak isteyenler için önerim James Joyce'sun "Ulysses", Robert Musil'in "Niteliksiz Adam", Gorbaçov'un "Oblomov", Herman Hesse'nin "Bozkırkurdu" ve tabii ki Dostoyevski ve Kafka'nın mümkün olduğunca bütün kitaplarını okumanızı tavsiye ederim... Oğuz Atay sevenlerin burada Sen neredesin???

Tutunamayanlara...
Tıpkı ismi gibi kitaba tutunamıyorsunuz,bazen kitaptan kopuyor ya sıkılıyorsunuz yada bazen sizi içine çekiyor.Hatta bir süre okuyup daha sonra okumaktan vazgeçmek istiyorsunuz,tutunamıyorsunuz...okumak için zorluyorsunuz kendinizi,belki de bazen ömrümü yedi bu kitap diyeceksiniz.Ama gene de bunlara rağmen değişik bir tür.Tutunamayan Selim ve başka bir tutunamayan Turgut.Kitap,ölmüş bir arkadaşının neden öldüğünü,nasıl yaşadığını,neler düşünüp,nelerle karşılaştığını öğrenmek isteyen Turgut'un arayışları ve Selim'in iç dünyasının keşfiyle Tutunamayanlar kitabındakini yerini alıyor.Belki de bir çoğu bu Selim nasıl bir insandır diye düşünüyor...Selim kendi iç alemindeki düşünceleri,hayattan uzaklaşmasıyla,kendi hayatını kendi sonlandıran bir insan.Kitapta öyle sayfalar var ki hiçbir noktalama işareti bulamazsınız,içsel konuşmalar,ince alay,mizah ve edebiyat...

Türk edebiyatının bence en iyi romanı. Kahramanlar zaaflıklarıyla alay ediyor adeta. Çözümlemeler harika. Romanı tekrar tekrar okuyorum. Zaten edebiyata meraklıyım diyen birine Tutunamayanlar'ı sorduğunuzda edebiyattan ne kadar anladığını ortaya çıkarırsınız. Tutunamayanlar bir başyapıt.