Şeker Portakalı (Ciltsiz) Hakkındaki Yorumlar

Kitabı önce kızım okudu. Çok etkilenmiş ve ağlamıştı. Zeze aslında dünya tatlısı bir çocuk ama fazla afacan. Ailesi ise fakir ve çok cocuklu. Anne çalışmaktan hiçbir çocuğuyla ilgilenememekte, babası işsizlikten bunalmış durumda. Her iki büyük ve ablalarıda Zeze’ye ne ilgi ne de sevgi veremez. Beklide vermek istemez. Oysa Zeze sevilmeye öpülüp okşanmaya aç. Babasından haksız yere dayak yer, hemde defalarca. Hatta bir seferinde ölümle burun buruna gelir Zeze. Babası onu dinlemeden kemeriyle öyle çok dövmüştürki.. Etrafımızda ne kadar çocuk var bu durumda farkındamısınız. Öyle olmasa toplumumuz bu kadar asık suratlı olurmu? İtilip atılmış anne ve baba ilgisizliğinden yalnızlığa doğru yönelmiş, sevginin nasıl bir duygu olduğunu anlamamış bir çok çocuk.. Kitabı okurken çocukların yemek içmek giyinmekten önce sevgi istediklerini defalarca tekrarladım kendi kendime. Her büyüğün çocukların demiyorum özellikle anne ve babaların kesin okumasını isterim.

şeker portakalı tüm çocukların zevkle okuduğu bir kitap.Zezenin başından geçenler tüm çocukların ve hatta gençlerin ilgisini çekebilecek nitelikte.ben kitap okumayı bu kitapla sevdim.Herkesin okuması gerektiğine inanıyorum

Yıllarca bahsini duyduğum ama ismi nedeniyle çocuk kitabı sandığım, uzak durduğum bir kitap.Ama çok yanılmışım.Okuduğum en trajik öykülerden biri oldu Küçük Zeze'nin öyküsü.Bu kadar yalın bir dil kullanılmasına rağmen çok derine nüfuz eden bir hissiyatı var kitabın.Yazar kitabın tamamını sadece 10 günde yazmış ama bu kitabı 10 yıldan fazla yüreğinde taşımış.

Çocukluk yıllarımda beni masal dünyasından çıkartıp realiteye biraz daha yaklaştıran bir eser olarak tanıdım Şeker Portakalını.Bu geçişi en iyi anlatan eser olarak Şeker Portakalını savunuyorum.

şeker portakalı harika bir kitap herkesin okuması gereken ve okudukca bitiremiyecek bir kitap herkse tavsiye derim bu kitabı muhtesem bu kitap okunması gereken en önemli kitaplar arasından bir tanesi

Her yaş döneminin kendini tanıma çabası vardır.Bu anlamda ortaokul ve lise dönemine ait bir kitap gibi görüsede her yaş döneminin zevkle okuyabileceği sevecen bir kitap.herkese tavsiye ederim."torunuma da,dedeme de"

Ortaokul yıllarında okuduğum bir kitaptı, çok içten yazılması ve kitabın adını duyduğumda bile minik Zeze'nin beni gülümsetmesi bu kitabı hala unutmadığımı anlatıyor. Kitaba şu an sahip değilim ancak tekrar okumak isterdim.

SEKER PORTAKALI BİR ÇOCUK ROMANI;AMA SADECE ÇOCUKLARA HİTAP EDEN BİR ROMAN OLMANIN COK ÖTESİNDE.İNSANI DERİNLERE SÜRÜKLEYEN KESKE SAF COCUK YÜREĞİ İLE OLAYLARA BİR KEZ DAHA BAKABİLSEM DEDİRTEN BİR ROMAN.BÜYÜK-KÜÇÜK İCİNDE SEVGİ BARINDIRAN HERKES OKUMALI.

ortaokulda hocamız derdi bu romanı okuyun okuyun ama nedense hani
hocanın dediğinin zıttı yapılırya işte bende bu kuralı çiğnemedim ve okumadım. yıllar sonra üniversitede bir ara kitapçıda gezerken gözüme ilişti ve hocam aklıma geldi hemen aldım okudum ve bin pişman oldum o zaman okumadığıma...bu kadar güzel bir romanı okuma fırsatı buldugum içinde cok mutluyum benden herkese tavsiye bu romanı herkes kardeşine kuzenine arkadaşına tavsiye etsin.......hoşçakalın

Bu kitabı bize ortaokuldaki Türkçe öğretmenimiz aldırmıştı. Küçük bir çocuğun büyümesiyle, onun duygu dünyasının da nasıl geliştiğini görüyorsunuz. Kesinlikle bir çocuk kitabı değil; her yaştan insanın zevkle okuyacağı sıcacık bir gülümseme bu kitap. Tekrar tekrar okunabilir. Özellikle okullarda mutlaka okutulmalı.

bence bu kitap nesilleri birbirine bağlayan bir köprüdür. ilkokul çağlarında okuduğum bu kitabı şu anda ilkokulda olan oğlum okuyor. çocuklara arkadaşlığı öğreten, onun kutsallığını öğreten bir kitap. devamı niteliğindeki kitabı da okumanızı tavsiye ederim.

Çocuk dünyasını en güzel anlatan romanlardan biri. Anneler babalar çocuklarının geleceğine katkıda bulanmak istiyorlarsa Şeker Portakalı'nı mutlaka ona hediye etmeliler. Çocuğun gelişim dönemlerinde bu kitabın; okuma alışkanlığında ve hayal dünyasını genişletmesinde katkıda bulunacağını düşünüyorum. Büyük, zengin hayalleri de ancak büyük beyinler taşır. Şeker Portakalı'ndan sonra kitabın devamı olan Güneşi Uyandıralım ve Delifişek'le devam ederek Zeze'yle birlikte büyüdüm. Hala kitaplığımda onları önemli bir emanetmiş gibi henüz sahip olmadığım çocuklarım için saklarım ve her ebeveyin de mutlaka gerekirse kendisi okuyarak bu kitabı çocuğuna ulaştırmalı.

tek kelimeyle mükemmel. ilk kez 9 yaşındayken okumuştum bu kitabı ve kitabı kapattığımda gözyaşlarımı tutamamıştım. çocuk aklıma kazınan o mısralar 22 yaşıma gelmiş olmama rağmen hala beni benden alır. hala geceleri kütüphanemden alıp birkaç sayfa okuduğumda içimi müthiş bir huzur kaplar. herkese tavsiye ederim. okuyun.

Bu kadar tatlı bi kitap olur mu ya_????_Her yaştan herkesin okuyabileceği bi kitap bana öğretmenim önerdi bu kitabı okudum ve mükemmel.. bi çocuğun dünyası işte.şefkati öğreten bi kitap.akcılığıyla o kadar çabuk bitiyor ki.kitabı okuduktan sonra ben bu kitabı neden daha önce okumadım diye düşünüyorsunuz.Bence bir an önce okuyun ve paylaşmayı öğrenin. Bir an önce okuyun ve sevgiyi öğrenin.Bir an önce okuyun da neden daha önce okumadım diyerek yaptığınız yanlışların farkına varın...

bu kitabı üniversite yıllarımda çocuk kitaplarını incelerken okumuştum..beni o yaşta çok etkilemişti doğrusu..büyükleride en az çocuklar kadar etkileyebileceğini düşündüğüm bir kitap ve her kitaplıkta bulunmalı... tabi çevirmeninda başarısını unutmamak gerek...

ÇOCUKLUK TA BELLİ KİTAPLAR VARDIR YA HER DÖNEME DAGMASINI VURAN.... ŞEKER PORTAKALI BİR DÖNEMİN TEK OKUNULASI KİTABIYDI. İLKOKULDA HERKES KÜTÜPHANEDE SIRAYA GİRERDİ. İYİKİ YAPMIŞIZ. KÜÇÜCÜK AKILLARIMIZDA BİR IŞIK BELİRDİ ŞEKER PORTAKALI İLE KİTAPLARA DAİR.............

Şeker Portakalı'nı bundan 15 sene önce okumuştum 12 yaşlarında bir çocukken. Okuduğum bu kitabın beni onca sene etkisi altında bırakacağını bilemeden... İsmini duyunca bile çocukluğum gözlerimin önünden geçti .
Duygusal birisi olarak o yıllarda kiraz ağaçlarının altında okuduğumu bu güzel kitap çocukluğuna kısa bir yolculuk yapmak isteyenler için tavsiye ediyorum . Özellikle çocukluğu acı ve gözyaşı içinde geçenlere ...

Bir çitin dibinde dikkatimi bir şey çekti. Yırtık bir siyah çoraptı bu. Almak için eğildim. Elimde gerdim ve uzun uzun inceledim. “İyi bir yılan olur bu” diye düşünerek sandığıma attım.
Sonra kendime çattım:
“Başka bir gün. Bu gün yapılmaz….

DOSTLUĞU ÖĞRENMEK İSTİYORSAN...
Henüz 5 yaşında olup böylesine sevgi dolu bir yüreğe sahip olan Zeze belki de hayatında onu bu kadar çok sevebilecek bir arkadaşı bir daha bulamayacak. Zeze'nin hayatında böylesine güzel bir dostluğu bulması onun için büyük bir şans ayrıca eminim ki hayatındaki en büyük düşman arkadaşını öldüren o trendir. Her yaştan insanın zevkle ve defalarca severek okuyacağı mükemmel bir kitap. Dediğim gibi sevmek ve sevilmek nedir bilmek istiyorsan "Şeker Portakalı" bunu sana gösterecektir.

Bu kitabı daha doğrusu Zeze'nin üç kitabını hiç düşünmeden en sevdiğim ve her zaman en çok seveceğim kitaplar olarak gösterebilirim. Kesinlikle abartılmamış bir duygusallık var.
İlk okuduğumda 12-13 yaşımdaydım. İçindeki isimler, henüz çocuk olduğum için herhalde, kafamı çok fazla karıştırmıştı itiraf ediyorum. Ama bir türlü bırakamadım. Ve bu kitaptan bu kadar etkilenmem bende sonradan ilginç bir düşünceye neden oldu. Herkesin çocukluğunda ya da ilk gençliğinde okuduğu bir kitap oluyor ve o kitap o kişiyi o kadar etkiliyor ki hayatının sonraki döneminde o kişi ister istemez o kitaptaki karakterlerden etkileniyor ve onlara dönüşmeye başlıyor. Garip bir düşünce ama, 24 yaşındayım hala ZEZE gibiyim..

1 günde bitirdim bu kitabı.Ama etkisi yıllarca sürecek eminim.Her an gözlerim yaşlı okudum.Hiç bir duygu sömürüsü ve aşırı dramatiklik öğesi olmamasına rağmen VASCONCELES'in ZEZE olduğunu bilerek okumak insanı çok duygulandırıyor.Çünkü bu kitabı yazarın hiç bitmeyecek olan çocuk ruhu ZEZE yazmış.Bir çok güzel mesaj veren (öğüt değil:))bu kitap klasik olmayı hakediyor şüphesiz.

ŞEKER PORTAKALI, YAŞLISIYLA, GENCİYLE HER YAŞTAN BİR ÇOK KİŞİNİN OKUYABİLECEĞİ VE OKURKEN BÜYÜK ZEVK ALABİLECEĞİ BİR KİTAP. BİR DE BUNUN DEVAMI OLARAK OKUMAK İSTEYECEĞİNİZ 'GÜNEŞİ UYANDIRALIM' ADLI KİTABI TAVSİYE EDEBİLİRİM. EĞER OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANMAK İSTİYORSANIZ BU KİTAPLAR SİZİN İÇİN ÇOK İDEAL. AYRICA BU KİTABIN DA YAYINCILIĞINI YAPAN 'CAN YAYINLARI'NIN KİTAPLARINI BÜYÜK BİR ZEVKLE OKUYABİLİRSİNİZ. ÇÜNKÜ BİR KİTABI OKURKEN YAYIN EVİNE DE DİKKAT ETMEK LAZIM. ANLATIMI İYİ OLAN VE EDEBİ ESER NİTELİĞİ TAŞIYAN CÜMLELER KURABİLEN YAYINLARI TERCİH ETMEK GEREKİYOR...

Küçücük bir çocuğun dünyayı görüşünü, yoksulluğunu, yaramazlıklarını ve hayattaki tek dostunu anlatan küçücük bir hikaye bu. Onun yaptığı yaramazlıklarından sonraki anlatımı bile insanın sempati duymasına neden oluyor. Bu kitabı okuduktan sonra çocukken olan hayata bakış açımı hatırladım ve bu sayede o küçük yerinde duramayan çocukları biraz daha iyi anladım. Yazarın kendi çocukluğu olması ise kitabın başka bir ilginç yönüydü.

Bazı kitapların namı nedense çocuk kitabı olarak yürüyor ve herhalde insanların psikolojilerini de etkiliyor ki, yetişkinlerden tarafından pek okunmuyorlar. Çocuk Kalbi, Şeker Portakalı, Küçük Kadınlar vs gibi. Halbuki bunları yetişkin olarak okumak da bambaşka bir tat veriyor. Bu da üzücü bir kitap aslında; Çocuk Kalbi gibi. Ama bence ondan çok daha da etkileyici. Şiddetin çocuklar üzerinde yaptığı tahribat, sonradan ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın telafi edilemiyor. Okurken hem üzüldüm hem şaşırdım. Şimdi kitapta anlatılanları çok daha iyi anlıyorum. Ve bazı çocukların durumuna daha fazla üzülüyorum.

Şeker Portakalı bir çocuk kitabı olarak algılanabilir ama ilk önce büyüklerin okuması gereken bir kitap;unuttukları çocukluklarını,henüz hiçbir elin dokunup kirletemediği saf ruhlarını yeniden hatırlamak için...
Çocuklar sevgiyi en saf haliyle bilirler, çıkarsız ve riyasız, çünkü onlarda ne geçmiş kavramı ne de gelecek kaygısı vardır,belki de biz büyüklerin geçmişe olan özlemi de bu yüzdendir.
Şeker portakalını okuduğum zaman; büyüklerin dünyasında çarpan o küçüçük yürekleri ve minicik kalplerinde taşıdıkları kocaman dünyayı yeniden keşfettim.Bu dünya öyle bir dünya ki sınırların çizilmediği,hiçbir kavramın oluşmadığı, sadece anın yaşandığı bir dünya.. Şeker Portakalı, benden kitap isteyenlere verdiğim ve okumaları için tavsiye ettiğim ilk kitaptır.

Bu kadar duygusal ve bir o kadarda sürükleyici kitap az bulunur.Bundaki sürükleyicilik heyecandan çok merak.İnsan "acaba Zeze napacak?", "acaba ölücek mi" gibi sorular soruyor ve kitabı bırakamıyor! Saatlerce okunabilecek ve elden düşmeyecek bir kitap.Ancak serinin diğer kitapları(özellikle sonuncusu)nda yazar aynı güzelliği ne yazıkki verememiş... Bu benim okuduğum en güzel kitaplardan biri doğrusu!

""Zeze''nin dedesinin sırtına çıkıp duvarda asılı duran levhadaki yazıları okuması..."... Kitapta en etkilendiğim, en çok düşündüğüm yerdi.. Neslimizi, çocuklarımızı ellerine kumanda, oyuncak, tetris..gibi şeyler tutuşturup onlarla ilgilenmeyişimiz aslında bizlere ne büyük şeyler kaybettiriyor.. Zeze şanslı bir çocuktu..Zira yanında arasıra da olsa kitap okuyan büyükleri vardı.. Ya bizim çocuklarımız...."

"günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü diyor" vasconcelos. bu sözlerle başlıyor şeker portakalı. sayfaları çevirdikçe her yerde görebileceğiniz küçük bir çocukla tanışıyorsunuz. onunla zaman geçirmeye başlıyorsunuz. son sayfadan sonra da özlemeye başlıyorsunuz Zeze'yi... Şeker portakalı, okuduğum kitaplardan çok farklıydı. hüzünle, gülümsemeyle okudum. sadece çocuklar için değil bu kitap, hepimizin öğreneceği, anımsayacağı şeyler var bu çocuk masalından.

KÜÇÜK AFACAN ZEZENİN HİKAYESİNDE ZEZEYİ,YARAMAZLIKLARII ÖNCE KÜÇÜK YÜREĞİNDE KOPAN FIRTINALARI ÇÖZEREK ANLAMAYA ÇALIŞTIM.YOKSUL BİR AİLENİN VERDİĞİ MÜCADELEYE TANIKLIK ETTİM AYRICA ZEZENİN BAŞINDAN GEÇENLERİ OKURKEN.SADECE ÇOCUKLARIN DEĞİL BÜYÜKLERİN DE OKUMASI GEREKEN BİR KİTAP.

her çocuk okumalı bence seker portakalını... gelişim sürecinde çocuklara hem kitabı sevdiren hemde dünyayı tanımasına yardımcı olan bir eser... evamı olarak ele alınmış güneşi uyandıralım ve delifişek kitaplarını okumak için insanı zorlaya bir kitap... üstelik sadce çocukların değil her yaşta bireylerin okuması ve yaşamlarını tekrar ele almalarını sağlayan bir kitap...
bir çocuk gözüyle hayata yeni bir bakış ve dünyayı tanıma öyküsü

BEN ŞAHSEN KÜÇÜK ZEZE'NİN HİKAYESİNİ OKUMAKTAN BÜYÜK BİR ZEVK ALDIM. KÜÇÜK BİR ÇOCUĞUN İLGİSİZ BİR KALABALIĞIN İÇİNDE NE KADAR KÜÇÜK UMUTLARA BAĞLANIPTA YAŞAYABİLECEĞİNİ ÖĞRENDİM BEN. YAŞAMINIZIN HEP UMUTLARLA ÇEVRİLİ OLMASI DİLEKLERİMLE TEŞEKKÜR EDİYORUM!!!!!

Sanmayın ki Vasconcelos Şeker Portakalı'nı çocuklara yazdı, her yaşta okunur, tatilde deniz kıyısında süper olur, unutulan naif duygular canlanır, büyümüş olmanın tatminsizliği yerini ufak mutlulukları farketmeye bırakır, yani evet sonsuz bir geyiğe sürükleyebilir ama hoş, hatta devamını, "Güneşi Uyandıralım"ı okumak için bahane olur.

Bu kitabı okurken adeta kitabın küçük kahramanı zeze yi yaşıyorsunuz. O yaş aralığındaki çoçukların psikolojosini bu kadar mükemmel anlatan bir kitap okumamıştım daha once. Kitabın sürükleyici bir anlatımı var uzun zaman geçmesine rağmen hala konusunu karakterlerini unutmadığım bir kitap. Şiddetle tazvsiye ediyorum bu kitabı.

Küçük Zeze, fakir Zeze, afacan Zeze...
Aslında şu cümle tüm duygularımı kısaca ifade edebilir : "Hayatımda okuduğum en güzel kitaptı." Bu kitabı orta2'de okumuştum. Ne zaman aklıma ortaokul yıllarım gelse, tekrar okurum. Şu ana kadar dört kere okudum. Bundan sonra da okuyacağıma eminim. Çocukluk yıllarıma en çok bu kitap damgasını vurmuştur. Beni üzen şey ise hiçbir öğretmenimin bu kitabı önermemiş olması. Kendim keşfettim. Beni ağlatan nadir kitaplardan biridir. Kendi küçük, ama yüreği kocaman Zeze'nin önce Portuga'yı, sonra da çok sevdiği Şeker Portakalı'nı kaybetmesi beni çok üzdü gerçekten. Bu kitabı okuyup da bir şeyler hissetmeyecek kişi olamaz bence.

okumuş olduğum kitaplar içinde beni duygulandırıp ağlatan çok az kitap olmuştur.canınınz sıkkın olduğu zamanlarda küçük zezenin afacanlıkları sizi çok eğlendirebilir.noel gecesi papuçlarının herzamanki gibi boş kalması ve mangaratiba'nın portuga'yı ezmesi beni çok ağlattı.okuyun bence çocuklar kadar büyüklerede hitap ediyor.

çocukları anlamak isteyen çoçuğu olan ve hala çoçuk duygualrını yitirmeyenler için muhteşem bir kitap okuyun ve gülümseyin

büyüklerin okuması gereken kitaplardan bir tanesi. içinizdeki çocuğa yaşama şansı verin :)
tilkiyle ilgili bölümü hatırlamayan yoktur sanırım.

Ortaokul yıllarımız boyunca edebiyat hocalarımız bize klasikleri okuyun diyip durdular.Tüm klasikleri saydılar ama hiç kimse bu kitabı söylemedi.Bence bu kitap birçok klasikten de özel ortaokul sıralarında okunacak en gzel kitap.

bu kitabı orta okul yıllarımda okumuştum ve bu zamana kadar okuduğum kitaplar arsında en çok etklendiğim tüm duygularımla okuduğum tek kitap belki de , ilk defa ağladığım katıla katıla güldüğüm ...

On binlerce kişinin severek okuduğu, insanı bazen güldüren bazense gözyaşlarına boğan, klasikler arasında yerini hakkeden bir roman.İşsizliğin kol gezdiği Brezilya'da yaşayan Zeze ismindeki küçük bir çocuğun başından geçenler, bazen yaramazlıkları bazense zor şartlar altında kalması anlatılyor.Vasconcelos, bu romanıyla aslında işsizlik,açlık gibi sorunlarla mahvolan yoksul ülkelerin tablosunu çiziyor.

Şeker Portakalı her anne babanın çocuğuna alacağı ilk kitaplar arasında olmalıdır. Gerçi her yaştan kişilerin okuyabileceği tarzda bir kitap. Zeze isimli bir ufaklığının sınırsız hayal gücünü konu alınmış. Ve çocuklar kitap okumak sadece bir okul ödevi olmamalıdır öğrenmek istediğiniz bir çok şey kitaplarda bulabilirsiniz. Belki sizde içinizdeki yazarı bu şekilde bulur ve siz farkında olmadan geliştirirsiniz...

Küçük Prens, İnsan Ne İle Yaşar gibi insanın kalbine hitap eden bir hikaye. Bu kitapların ortak özelliği çocuk doğallığında yazılmasına rağmen daha çok büyükleri derinden etkileyen hikayeler oluşları. Vasconselos bu hikayesiyle yukarıda isimlerini söylediğim klasikler arasına bir yenisini kazandırmış. Bu hikayeyi küçükler kadar büyükler de okumalılar. Okuyunca kendinizi hikayenin kahramnı Zeze kadar küçük, masum ve büyük yürekli hissedecek gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız. Bu kitabı bana hediye edip okumamı sağlayan arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Onu seviyorum.

Bu kitabı ilk kezokuduğumda henüz 13 yaşımdaydım. Bana masal gibi gelmişti. Tekrar okuduğum zaman kitabın tadına gerçekten varabildim. yazarın gerçekten en samimi kitaplarından biri. Kitap beyninize değil, yüreğinize sesleniyor ve kitabı okurken kendinizi Zeze'yle birlikteymiş gibi hissediyorsunuz. Yer yer ağlatacak kadar güçlü bölümleri de var. Ayrıca küçük Zeze'yle Portuga'nın dostluğunun hikayesi de küçük bir çocuğun gözünde dostluğun ne kadar önemli ve etileyici olduğunu gösteriyor.

Kendi çocukluğunu anlatan Vasconcelos bu kitabında fakirlik ve sefalet içinde büyüyen sürekli dövülen,horgörülen Zeze nin dostluğu bir şeker portakalı fidanında aramasını,fidan da dahi diken bulunmamasını istemesini o dönemde Brezilya'daki insanların yaşadığı sefaleti dramatize etmeden gerçekçi ve akıcı bir dille anlatmaktadır.
Okunması üzerinde düşünülmesi ve dersler çıkarılması gereken bir kitap olarak düşünüyorum.

Bundan on küsür yıl önce televizyondaki bir programda bayanın bir kitabı överek tavsiye ettiğini, "herkes okumalı" dediğini duymuştum. Üzerinden yıllar geçip de bir "kitapkudu" olduğumda kitap rafları arasında dolaşırken birden gözüme çarpan kitap duyduğum bahsi geçen tavsiyeyi hatırıma getirdi. Ben de hiç tereddüt etmeden kitaba uzandım. Satın aldıktan sonra elime aldığımda ise bitirmeden bırakamadım. Yazarın içinde yirmi yıl kalıp on iki günde yazılması ise beni hiç mi hiç şaşırtmadı. Neden diyecek olunursa kendi çocukluğunu kaleme alan yazarın bunu kısa sürede tamamlaması gayet normal. Hele böylesi usta bir kalemin bunu başarabilmesi akıldan uzak değil! Yaramaz çocuk Zeze'nin hoş maceraları eminim kitabı her eline alanı kendi çocukluğuna götürüyordur. Küçük büyük demeden herkesin rahatlıkla okuyabileceği, akıcı, hoş bir eser. Her eve lazım!

Çocuk kitabı diye okumak istemediğim bir kitabın beni bu kadar etkileyeceğini hiç düşünmemiştim.Bu kadar güzel bir kitaba layık olacak mı yazacağım şeyler bilmiyorum ama yazmaya başladım bile.Kendime bile inanamıyorum ama son 50 sayfa boyunca ağladım.Kitap bittiğinde hala ağlıyordum ve düşündükçe hala gözlerim doluyor.;İkinci kitabını da aldım ama hiç birisi o küçük çocuğun duyguları kadar etkileyemez! Zeze'm benim seni çok seviyorum…

yazar bu kitabında bence 5-10 yaş arası çocukların hayal dünyasını,çevrelerindeki insanlarla olan diologlarını ve onlara karşı yapılan davranışlara karşı takındıkları tavırları büyüleyici bir şekilde bizlere aktarmayı başarmıştır.eserin başka bir özelliği ise sürükleyici bir konuya sahip olmasıdır bence.gerçi bu kitabın devemı niteliğinde 2 eser daha yazmıştır brezilya'lı yazar.

Bu kitap gerçek bir klasik ve muhakkak okunmalı. Aslında çocuk kitabı. Çok yoksul bir ailenin çok yaramaz oğlu Zeze'nin öyküsü...ama öyle bir öykü ki. Yazar Vasconselos'un gerçek hayat öyküsü bu. Kitabın iç kapağında yazdığı gibi günün birinde acıyı keşfeden bir çocuğun öyküsü. İsa çocuklar gibi olmadıkça cennete giremezsiniz diyor ya, nedeni sanki bu kitapta ortaya çıkıyor. Ben her sene muhakkak yeniden okuyorum ve benim için hala eskimedi. Bu kitabı okuyan büyükler Küçük Prens'i de okumalı.