1984 Hakkındaki Yorumlar

1984 romanı birk urgu gibi görünse de özellikle politik yaşamda bize diretilenleri özetlemektedir.
mutlaka okunması gereken bir kitap

1984 devletin insan üzerinde ne denli baskı oluşturabileceğini anlatan ,buna rağmen insanların bu durumdan hoşnut kalmalarının istendiğinin anlatıldığı bir eser. Tabiki insan ruhuna tamamen aykırı olan bu düzene karşı gelmek isteyenler olacaktır. Ancak sonuç elde edebilecekler mi? Okuyup görmenizi tavsiye ederim...

Türkiye'ye ait son bir umudumun kaldığı bu dönemde bu kitabı okuyunca artık iyice yerl bir hissediyorum kendimi. Korku politikası, bastırma, uyutma, inandırma, beyin yıkama... Tam biz ve dünyanın hali. Savaş sebeplerini açıklayışı halimizi anlatmaya yeter de artar bile. Teleekranla bağdaşan telekulaklar, dinlenen halk, umursanmayan halk, buharlaşmayla bağlaşan ergenekon, yargısız infaz, aylarca basında yer aldığı halde sanıklara açıklanmayan iddianameler... Son bir ümidi olan kimse bu kitabı okumasın, lakin dünya üzerinde dünya hakkında yazılmış en muhteşem kitap. Neden klasik olduğu tartışılamaz bile.

Antiütopya yada Distopya olarak adlandırılan akımın en değerli bir kaç kitabından biri.Diğerleri;Fahrenheit 451,Cesur Yeni Dünya ve Biz..

Çok güzel bir kitaptır okumanızı şiddetle tavsiye ederim.. Özellikle siyasete ilgili okurlar...

Aslında biraz zorla okuduğum kitapta başlangıçta çok sıkılmama rağmen kurgusu dolayısıyla çok büyük keyif aldım. Bazı yerler sıksa da kurgusu ve Orwell'ın düşsel gücüyle bunları göz ardı edebiliyorsunuz.

ideolojilere ve dünya düzenine ilişkin ipuçları içeren, hayata ve olaylara farklı pencerelerden bakabilmeyi sağlayan harika bir kitap..okuduğum pek çok eserin arasında ilk 10'a alabilirim..kesinlikle okunması gereken bir modern başyapıt!

Her şeyden evvel roman oldukça özgün. Tür olarak ütopik ama iyi değil kötü ütopik. Burada Okyanusya diye hayali bir devlet var ve bu devlet sosyalizm adı altında bir korku imparatorluğu kurmuş. İnsanların beynini yok etmiş, onları robotlaştırmış. Winston gibi robotlaşmayanları da işkence ile yola getiriyorlar. Devlet ve iktidar üzerine ilginç yorumlar var. Aytıca günümüz devlet yapısına da göndermeler var bence. Hasılı okunası bir roman. İyi okumalar..

Muhakkak okunması gereken bir kitap. Çok söze gerek bırakmayan bir kitap. Tek kelime ile tanımlanabilecek kitap: MÜKEMMEL

Karamsar ancak bir o kadar da gerçeği yansıtan bir kitap. Partinin iktidarı ve gücünü koruma adına toplum üzerindeki baskısını, düşünemeyen insanlar varedebilme uğruna yaptıklarını ve kendine karşı gelenleri acımasızca cezalandırışını okudukça ben de karamsarlığa kapıldım. Sadece 1984 te değil, 2084 te de pek bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Yine de pekçok insan, o toplumda koyun olmaktansa Winston Smith olmayı tercih eder. Tabi sonunun O'nun gibi olmaması koşuluyla.

Anlatılmaz okunur denebilecek nadir kitaplardandır. Yazıldığı dönemde ütopik olarak algılanmış olsa da, bugün hayatımızdaki pek çok şeyle paralel kurulabilir.
Kitapta, güç ilişkileri konusunda insanı hayran bırakan cümleler vardır. Şiddetle tavsiye ederim.

kesinlikle en iyi korku ütopyası.iktidarın gücünü her çağa uygun şekilde anlatılmış olarak buluyorsunuz.ölmeden önce okunması gereken kitaplar arasında.

iletişim araçlarındaki teknolojik gelişmelerle devletin hayatımıza nasıl müdahale ettiğini gösteren bir başyapıt. sosyolojjiyle ilgilenen herkese tavsiye ederim.

Simdinin genclerine bu kitabi en iyi su sekilde anlatmak lazim: Bütün Dünya bir BBG evi, ama izleyenler degil izlenenler sizlersiniz. Her hareketiniz görülüyor, Büyük Birader sizi gözlüyor. Görüsme odasina gidince ne mi oluyor? Buyurun okuyun.

Kitabı okuduktan sonra, günümüzdeki dünya düzenine baktıkça dehşete kapılmamak elde değil. Çünkü yazar yıllar öncesinden görmüş gibi herşeyi anlatmış kitabında. Okuyun ve okutun derim...

george orwell in bütün kitaplarını okudum,yaşamı hakkında araştırmalar yaptım.gerçekten inanılmaz bir yazar ve 1984 o nun sanatının zirvesi.orwell,1939 yılında yazdığı bu kitapla günümüze ışık tutuyor.korku ütopyasının en güzel örneği olan 1984,büyük biraderiyle ve düşünce polisleriyle benim rüyalarıma girmişti.eminim sizin de hayatınızı ve düşüncelerinizi derinden etkileyecek.kitabı iki defa okudum ve bu kitap beni bir george orwell hayranı yaptı.herkese tavsiye ederim.

Son derece önemli bir ütopya...Ve maalesef gerçek oluyor

Kendimi kitapta bir karakter olarak düşünüyorumda sanırım ölmek iyi bir seçenek herkes için. Yazarın kısa yaşamında böyle bir roman yazabilmesi gerçekten takdire şayan. Roman salt bir olay anlatan romanlardan değil olaylardaki felsefi derinlik ve karakterlerin içinde bulundukları zorlu psikolojik durum fazlasıyla tatmin edici. Kendisini ailesi öğretmenleri veya herhangi bişeler tarafından baskı altında hisseden gençlerin gerçek baskının ne olduğunu öğrenip durumlarını nasıl da abarttıklarını yok yere sıkıntıya girdiklerini öğrenmelerini sağlayabilecek bir roman. Tabi sadece öyle bir roman değil o sadece öğrenebilecek şeylerden birisi.

Çok etkileyici bir kitap.Son derece orijinal bir konu akıcı bir üslupla işlenmiş.Kurduğu ütopik devletle devlet-insan ilişkisinden bahsediyor.Kesinlikle okunmalı.

kitapta tüm siyasi sistemlerin teorik olarak güzel olduğunu ama uygulamada çok kötü noktalara geldiğini ve ne yazık ki her zaman da iyi düzende oturtulamayacağını görüyoruz.
Ayrıca bu kitabı okuyuncaya kadar "nasıl" ve "niçin" sorularının değerini yeterince anlamış olamazsınız.Kitabı okuduktan sonra düşünebilmenin ne kadar değerli olduğunu anlayacak ve düşüncelerinizi dile getirirken çok daha cesur olacaksınız...
Kesinlikle okunması gereken bir eser...Gerçek anlamda bir eser...

Hani bazen kelimlerle, cümlelerle bir şeyin ne kadar güzel olduğu, ne kadar harika ve eşsiz benzersiz olduğu anlatılamaz ya... 1984' te öyle işte...

Harikalığı, olağanüstülüğü, mükemmelliği birkaç kelime veya birkaç cümleyle anlatılacak gibi değil. Çünkü çok güzel bir roman 1984...

15 yaş ve üstü herkesin okumasını tavsiye ediyorum...

George Orwell' ın okuduğum ilk kitabı 1984 insanı derinden etkileyen bir kitap.

Bir baş yapıt. Şaheser. Ayrıca 1984' ün defalarca okunabilir nitelikte olduğunu düşünüyorum. Vakit kaybetmeden okuyun...

Edebiyat ve bilimkurgu alanında gerçekten fevkalade bir kitap.Ayrıca bir ideoloji elelştirisi de yapıyor kitapta Orwell.
Bir tarihten başka bir tarihi yönetmek ya da hepimiz nasıl kullanılıyoruz gibi şeyler de çıkarılabilir kitaptan.

Kitap sayın Orwell'in siyasi rejim ütopyasıdır.İşlediği bu ütopyaya öylesine kapılıp, ütopyanın içerisine öyle bi çekiliyorsunuz ki yaşadığınız dünyanın gerçekten de doğru olup olmadığı konusunda tereddüt yaşayabiliyorsunuz. Ben uzunca bir süre bunu yaşadım. Kesinlikle okunması geren bir eser.

1940'LI YILLARDA YAZILMASINA RAĞMEN ÇAĞIMIZDAKİ GÖZETLEMECİ VE MAHREME SAVAŞ AÇMIŞ YAPIYI NE DE GÜZEL TASVİR ETMİŞ GEORGE ORWELL.

Ben bu kitabı pek doru bulmuyorum aslında ama anlatmak istediği Orwell bir yönden doru bunu hayvan çiftliği kitabında da anlatmak istedi belki yaşadığı dönemde bu böyleydi sosyalistler söledikleri ile yaptıklarını pek denk getiremiyolardı. Ve Orwell'ın geçmişten gördüğü sistem her zaman aynı şekilde devam ediyor bu sistemi bu ülke de yaşadı ihtilallerler. Ama ben kendi yorumumu da katmak istiyorum. Bana göre güzel bir dünya nasıl olur du? diye sorsalardı.
Ben İslam yoluyla yönetilen bir dünya derdim. Çünkü İslam'a baktığımızda içinde haklıya hakkını yani sosyalizmi,kominizmi veren bir düşünce var. Suçluya suçunun karşılığında ilk önce neden yaptığını sorgulayarak örneğin; neden hırsızlık yaptın diye sorarak? sonra nedenine göre ceza vererek eğer keyfi ise o insanın hakkını yediği için en doru kararı yine yaratıcı verdiğinden ona göre bir ceza. Yok aç olduğu için yaptıysa da hakkı olan işi ve yemeği alarak. Böyle bir dünya olsaydı gerçekten güzel olurdu.

Elime aldığım gibi okuyup bitirdiğim ve etkisinden uzun süre kurtulamadığım bir eser. Tarihin, kültürün önemini medyanın toplum üzerindeki etkisini gerçekten çok güzel ortaya koyan bir kitap. George Orwell in ustalığını konuşturduğu son yüzyılın en önemli eserlerinden biri. Herkese okumasını tavsiye ediyorum.

Dünyamızın şu andaki gidişi kitapta anlatılan hale doğru yaklaşmaktadır. Burda anlatıldığı gibi 3 kutup oluşmaya başlamıştır. Ayrıca medyanın nasıl "büyük birader" mantığına gelebildiğini de yazar daha 1950'de yazmış. Anadilde yapılan köklü değişiklikler ve yozlaştırmalarla bir milletin kimliği ve tarihinin nasıl silindiği ise film gibi gözünüzün önünde canlanmakta. Geleceğe bakabilip, geçmişi de düşünebilmenin önemini bir kez daha anlıyor insan.

1984 george orwel'in zirve yaptığı kitap olmakla beraber edebiyat ve düşün hayatı içinde bir başyapıttır. İnsanoğlunun ürettiği yönetim şekillerinin çöküş kaçınılmazlığının bir göstergesidir. Aynı zamanda bu başyapıt kendimizi taraf hissetme konusunda da bizi çok düşündürecektir siyasal eğilimlerimiz hakkında.

Kitap konusu bakımından bugünde güncelliğini koruyor.Her ne kadar anlatılan olaylar kurmaca gözüksede dünyada var olan mevcut sistemi anlatıyor.Kitap özü itibariyle faşist,totaliter sistemlere eleştirel bir bakış açısı getiriyor.İnsanın özgür alanı beynindeki küçük bir bölgeden ibaret olduğunu enfes ve akıcı bir üslupla anlatmış.Son zamanlarda okuduğum iyi kitaplardan biri.Hangi ideolojiye sahip olursanız olun mutlaka okumalısınız.Global dünya sistemini anlamak için...

Dünya üç devlet arasında bölüşülmüş. Acımasız bir despotluğun hakim olduğu ve her tarafın kameralarla gözetlendiği bir ülke. Savaşın barış, özgürlüğün kölelik, bilgisizliğin güç olduğu bu ülkede büyük birader tarafından sürekli gözetlendiğinizi dahi unutma fırsatı vermiyorlar. Aşkınızı bile yaşamaktan kortuğunuz 1984'ü okurken dünyanın böyle bir durumun eşiğinden mi döndüğü yoksa gerçekleşmeye doğru mu gittiğini sorgulayabiliriz.

komünizmin "kötümser" bir gelecek senaryosudur 1984..

orwell e göre insanlar 1984 yılında sadece big brother hizmetinde çalışan, hayatları tekdüze olan, bunun aksi bir fikirde olanın yaşamaya hakkı olmadığı bir dünyada yaşayacaklardı..

ünlü eğitimci yazar bertrand russell, 1984 için şöyle demiştir : orwell gibi kişiler, bence günümüz dünyasınında gerekli olan yarısını, ama ancak yarısını ortaya koymuşlardır. öteki yarısnı hala aramaktayız..

Icinde bulundugumuz su gunlerde bu kitapdakine benzer seyler yasamiyormuyuz zaten? Karsimizda tele ekranlar yok buyuk biraderde yok ama gecmisimizi degistirmek isteyen carpitan insanlar yokmu her gun baska iddialar ortaya atan bizi gecmisimizi karalamak isteyen insanlar yokmu? peki bizler ne yapiyoruz?Bence yapilmasi gerken en onemli seyi yapmiyoruz yani tarihimizi gecmisimizi dogru ve guvenilir kaynaklrdan ogrenip kendimzden emin bir Turk olarak gecmisinden gurur duyarak bu insanlarin karsisina cikip dur demiyoruz.Gecmisimize, dilimize,dinimize, milletimize ve gelecegimize sahip cikalim.

1984 gelmiş geçmiş en karanlık bilim-kurgu romanlarından biridir. Huxley'in Cesur Yeni Dünyası, Bradbury'nin Fahrenhait 451'i ile birlikte okunursa daha tamamlayıcı olur. En iyi 5 bilim-kurgu romanından biridir. Okunmalı. Okununca da üzülerek şu farkedilecek ki disütopya diye sunulan birçok şeyin bugün içinde yaşıyoruz. Orwell'in Zamyatin'in Biz'inden esinlendiği de söylenir...

Bir ütopyadan yola çıkıp sıkı bir rejimi anlatıyor... Aslında zaman zaman kita sıkıcı durumlara sürüklense de, işkence sahneleri alabildiğine canlı anlatılmış... Bunun dışında korkunun resmini yazar iyi çizmiş diyebilirim... Muhteşem ifadelerle dolu bir kitap, zaman zaman sıkıla sıkıla da okusam yazarin ütopyayı hayal etme melekesini ayakta alkışladım...

düzenin sosyalizm olması gerekmez, totaliter rejimler her türlü oluşur,monarşilerde de kapitalizmde de. kitabı okurken şaşkınlık içerisinde bu günkü hayatı da görebiliyorsunuz. müthiş bir öngörüyle yazar kitabı ortaya çıkarmış. izlenen hayatlar, dikte edilen yaşamlar, kılıfına uydurulan hukuk kuralları, çalışmaya mahkum insanlar, saptırılan gerçekler, unutulan tarih vs herşey benzerlik içinde ne yazık ki...

1984' te ingılterede sosyalızm olsa nasıl olurdu?soru ılgınc ama esas ilginclık bunun cevabının 40 yıl once verılmıs olması.aslında kıtap sosyalızmı degıl sosyalızmın stalının elınde nasıl bır totalıterızme donustugunu ırdelıyor.ozgurluk ve esıtlık yoksa adı ne olursa olsun o ıdeoljı bır cesıt burokratık olıgarsıye donusuyor.ınsanı yucxeltmek uzre yola cıkıp bır somuru ve denetım kıskacına donusen alternatıf toplum duzenını yerden yere vuruyor bu duzenın adı sosyalızm.yazarda sosyalıst bır ıngılız aydını.aslolan ınsandır...

Orwell, Hayvan Çiftliği ile açmış olduğu kapıdan içeri girmiş ve 1984 gibi enfes bir kurguyu dünya edebiyat, siyaset ve sosyoloji tarihine ekleyivermiştir. Orwell'ın hürriyetçi yaklaşımı ve bütün totaliter rejimlere olan muhalefeti burada da sürerken "Big Brother" felsefesi gerçekten de etkileyici. Ancak modern zaman insanlarını Big Brother'i teşhirci ve iğrenç bir yarışmaya isim olarak vermemiz kitabı okumaya muhtaç milyarlarca insanın varlığına bir delalettir bence...

1984 mevcut sistemleri eleştiren, herkesin uydularla izlenebildiği günümüzden çok önce yazılmış anti-ütopik bir roman.
Büyük Biraderin gözünün sürekli olarak insanların üzerinde olduğu, insani duyguların köreltilerek kişiyi sadece topluma hizmet eden bir organizma haline dönüştüren katı bir sistemin acımasız eleştirisi.
Karanlık, mutsuz ve bir o kadar da gerçekçi yazımıyla Orwell insanlığın en büyük korkularının muhasebesini yapmış.
Kitabın bence en etkileyici bölümü kahramanın en büyük korkusuyla yüzleştiği sayfalardı.
Karamsarlık ve umutsuzluğunuz tavan yapacak ve 1984 ün hiç de imkansız olmadığını farkedeceksiniz. Kesinlikle okunmalı.

1984 ve George Orwell'in, bir yangın alarmından tek farkı felaket yaşanmadan çığlıklar atmasıdır.. oysa yangın alarmı sadece yandığınızı haber verir.. bide böyle bakarsak bence george orwell ve 1984 hiç de karamsar diil tam tersine umut verici... ilk okunduğunda Çok kolay bir şekilde ön yargılya yaklaşılabilecek bi kitap.bence bu da kitabın muhteşem kurgusundan kaynaklanıyor.. Yazarın konuyu ele alışı çok ustaca. dibine kadar karamsari insanı perişan eden hayattan soğutan bi roman olduğu doğru. bu yönden çok eleştirilmiştir. fakat bi düşünün kitap mutlu bir sonla veya ümit verici olaylarla bitse ne kadar vurucu ne kadar düşündürücü olurdu.. kitabın bu yönü verilmek istenen mesajı ve gözler önüne serilen tehlikeyi daha net görmemizi sağlamıştır.. Hem antikomunist aynı zamandada antikapitalist olan 1984 de.. bi başka tehlike çanını daha çalmıştır orwelli dil de yozlaşma.. özgürlükle dil arasında ki bağı göstermiştir..

Hayvan Çiftliği ve bu kitap ile günümüz dünyasını çok ağır bir şekilde uyarıyor George Orwell. Çok karamsar ve kötümser bir bakış açısı ile baskıcılığın, totaliterliğin sakıncalarını anlatıyor.

muhtemelen yevgeniy zamyetin'in "biz" isimli romanı ve aldous huxley'in " cesur yeni dünya"sı ile birlikte yazılmış en iyi distopyalardan biri..modern klasikler arasında farklı bir yeri olan,sert bir başyapıt..günümüzden geleceğe kalacak olan en değerli eserlerden biri..tavsiye etmekten ziyade okunmasını şiddetle gerekli görüyorum..

Müthiş bir beynin eseri olan bir kitap!"Otomatik Portkal"a yorum yazarken keşfettiğim bu kitap;bana yepyeni şeyler keşfettirdi!
Başlarda pek aklınıza yatmıyor,sonra sonra alışıyorsunuz;"geçmişin sürekli yenilenebilir olması" üzerinde durulduğu bölümlerde o kadar büyük bir umutsuzluğa kapıldım ki...Elimdeki -hiç bozulmamış- tarih kitaplarına dört elle sarılır duruma geldim!Şu ana kadar okuduğum;18 yaşında bir kitapkurdu olarak;en iyi kitaplardan biri!Diğeri ise Orhan Pamuk'un Yeni Hayat'ıydı.
Son sözüm;bu kitap sizi sarsacak;adeta beyninizi bir IQ testine tabii tutuyorlar!

okuduğum en iyi b ilim kurgu kitaplarından. bugünün matrix diye izlediğimiz filmin ana fikrinin bu kitaptan doğmuş olma ihtimali çok yüksek. aslında tüm devletler halkını bi şekilde kontrol etmek isterler. bu kitapta bu gerçekleştiriliyor. yazarın bunu anlatım biçimi ise gerçekten çok başarılı. bi an gerilim romanı okur gibi gerildiğinizi bile hissetmeniz mümkün. dünya düzenine bir de bu kitaptan sonra bakarsanız belki bazı noktaları görmek daha kolay olacaktır.

George Orwell dünyanın dönüşeceği hali bir adeta tanrısal bir sezgiyle önceden görmüş ve yazmış. Ama bu kitabı okuduktan sonra çok da iyi duygular beklemeyin . Çünkü kitap eğlendirici olmaktan çok uzak tam aksine küreselleşmenin , Nato zirvelerinin tek kutuplu hale gelen dünyada Amerikanın nasıl kendini süper güç haline getirdiğini daha iyi anlamanızı sağlıyor .Kitapdakiler kesinlikle ÜTOPYA DEĞİL . Hergün daha gerçekleşmeye başlayan kölelik hayatımızın gelecekteki 30 yılının nasıl olacağını çok güzel anlatıyor .Big Brother olmasada birileri bizi gerçekten izliyor .

'Bütün bu sistemin nasıl işlediğini biliyorum ama bu işleyişin nedenini anlayamıyorum ; son ,asıl amacı bilmiyorum' diyor romanın kahramanı Winston Smith.Neden aslında hep gözümüzün önünde gizli değil. Buna rağmen hep gizemli ve sırlı bir neden ararız.İşte bu kitap çıplak gerçeği yüzümüze vuruyor.Tabi ilgilenenlere...

Gerçekten çok çarpıcı bir başyapıt. Sınıf farklarının kaçınılmazlığı ve üst sınıfların kendi isteklerini uygulayabilmek için halkı yalanlarla kandırarak kontrol etmesi ustaca işlenmiş. Günümüzde de bize pek yabancı olmayan bir durum gibi gözükse de kitapta anlatılanlar çok daha dehşet verici. Bilhassa insanların düşünce sisteminin kavramlarla çalıştığını ve bu kavramlara hükmedenlerin insanların beynine hükmedeceğini acımasız bir gerçeklikle ortaya koyuyor. Yani yazara göre üst sınıflar uygun şartları sağlayabilirlerse insanların neyi düşünüp neyi düşünemeyeceğine karar verebilirler. Bu kitabı okuyuncaya kadar insanların en azından kendi düşüncelerinde özgür olduğunu düşünürdüm. Orwell'in yarattığı karamsar ütopyanın gerçek olabileceğini düşünmek son derece dehşet verici.

kitap ilginç bir sosyalizm eleştirisi. 1950lerden 1980lere bir pencere açmış yazar. kominizmin 1990da darbe alarak çökmesine rağmen yazarın ogünlrden bakarak kurguladığı öykü bugün gerçek artık. tek farkla kominizm değil bunu yapan globalizm. bugün herkes global aklın yönettiği bir dünyada yaşıyor. sınırlar göstermelik ve lokal kültürler tahrip ediliyor. global beyne karşı çıkan asilerse postmodern dünya jandarması tarafından susturuluyor. kitap sadece konu ve kurgu açısından değil aynı zamanda karakterler bakımından da ilginç. insan fıtratı çok güzel işlenmiş. eğer ilginç bir kitap okumak istiyorsanız bu kitaba mutlaka bir göz atın...

İnsanların hayatları ve düşünce dünyaları üzerinde sıkı bir denetim mekanizması kuran
Parti'nin sloganlarından biri:
"Geçmişe hükmeden geleceğe de hükmeder; bugüne hükmeden geçmişe de hükmeder"
Bu sloganın fiiliyata geçirilmiş hali, geçmiş ile ilgili kayda geçen bilgilerin "iktidar"ın politikaları doğrultusunda mütemadiyen değiştirilmesidir.
Kitapta anlatılan olaylar çok uç örnekler gibi görünse de olayların altında yatan mantık halen geçerlidir.
Yeni gelen yönetim eski yönetimi karalar ve bunun üzerinden kendi meşruiyetini kurar.
"İktidar", "medya" ve "düşünce özgürlüğü" kavramları üzerinde kurulmuş düşündürücü bir çalışma..

Şu an yaşadığımız hayatın değişik bir bakış açısıyla 1940'larda tahmin edilmesi beni çok etkiledi. Tabii zaman değiştikçe insanlar değişiyor gibi geliyor ama hep aynı mentalite.. güçlü olan kazanır.. güçlü olmak için kimi görürsen ez , ezemediklerini kendine kat.. Big Brother kitaptaki gibi aynen bizi izliyor aslında, sadece bu bir kuruluş değil sadece yaşama biçimi. Kredi kartlarımızla, tepemizdeki uydularla, her köşeye konmuş kameralarla.. Kitapta geçen tele ekranın bir işleyişi insanı izlemek diğeri de etkilemek, yalanlara inandırmak. Biz de sürekli TV,radyo,gazetelerde yazanlara sorgusuz sualsiz inanmıyor muyuz ? Inanmasak ta etkilenmiyor muyuz ? Kitapla karamsarlaşsanız da hayatı görmediğiniz gözlerle önünüze seriyor, içiniz ürperiyor.Çünkü aslında hepsi gerçek..

dönemini etkilemiş bir kitap ancak bence hala etkileyiciliğini sürdüren bir kitap. günümüz dünyasına baktığımızda dünya dengelerinin o zamanlar orwellin yazdığı dengeye döndüğünü görüyoruz. amerikanın ve çinin yükselişi buna örnek gösterilebilir. farklı bir hayat görüşü ve big brother adlı yarışmanın nereden kaynaklandığı hakkında bilgi edinmek isteyenlere tavsiye ederim